Cengiz Han Kimdir?
CENGİZ HAN(D. 1162 Moğolistan Ö. 1227
Moğolistan)
Büyük Moğol İmparatoru Cengiz Han, 1162 yılında Moğolistan'da doğdu. Çocukluk adı olan Timuçin, çince ''Mükemmel Savaşçı'' anlamına gelen
''Çeng-sze'' kelimesinden gelmektedir.
Babası Yesügüy Bahadır, 12.
ve 13. yüzyılda Moğolistan'da büyük ün ve güç kazanmış Kıyat Tatar boyunun önderiydi. Annesi aynı boydan gelen
Ulun Hatun, Timuçin'i ve diğer çocuklarını eski Türk
geleneklerine göre yetiştirmeye çalışan fedakar bir kadındı. Yesügüy Bahadır,
Timuçin henüz on yaşındayken öldü. Yönetimi altındaki halkın birliği dağıdı ve
Ulun Hatun ve çocukları kimsesiz, yardıma muhtaç hale geldiler.
Bu zorlu yaşam koşullarında büyüyen Timuçin, uzun boylu güçlü kuvvetli atılgan bir genç adam olmuştu. Bütün gün at üstünde kalabiliyor, okunu ustalıkla kullanabiliyordu. Timuçin ve kardeşleri babalarının ulusunu kendi çevrelerinde toplamaya ve bütün halkı biraraya getirmeye karar verdiler.Yesügüy'ün oğullarının güçlennmesi karşısında telaşa kapılan Merkitler, bir gece Timuçin ve kardeşlerinin karargahına bir baskın düzenlediler. Timuçin'in annesini ve karısını kaçırdılar. Ayrıca bütün malı mülkü yağmalanan Timuçin canını zor kurtararak Haldun Dağı'na sığındı. Merkitlere karşı koyabilmek ve ailesini kurtarabilmek için babası Yesügüy Bahadır'ın dostu Kereyit Hanı Tuğrul'dan yardım istedi. Tuğrul Han, Timuçin'in emrine büyük bir ordu gönderdi. Timuçin böylece ailesini Merkitlerin elinden kurtarabildi.
Timuçin'in giderek güçlenmesiyle diğer
boylarda ayaklanmalar da başladı. Savaş sırasında dostu Tuğrul Han da ölünce
Kereyit boyu Timuçin'in tebasına katıldı. Birçok beyliği kendi himayesi altında
toplayan Timuçin'in, Moğolistan'ın tek hükümdarı olabilmesi için en güçlü
düşmanı Nayman Hanlığını da ele geçirmesi gerekiyordu. 1204'te
başlayan zorlu savaş bir yıl sürdü. Timuçin bu savaşı da kazanmış, artık gücünü
kabul ettirmişti. 1206 yılında Onon nehri kıyısında toplanan
büyük kurultayca ''Cengiz'' ünvanı ile hakan ilan edildi
Cengiz Han önce Çin
devleti ile savaştı. 1211 yılında Pekin'i kuşattı, uzun süren kanlı
çarpışmalardan sonra Çin hükümdarıyla bir antlaşma imzalandı
ve bir Çin prensesiyle evlendi. Bu ikinci evliliğiydi. Ancak
savaş birkaç ay sonra yine başladı ve 1215'e, Pekin'in alınmasına kadar sürdü.
Bu tarihte Çin hükümdarı Cengiz Han'ın kesin egemenliğini kabul etti ve haraç
vermeye razı oldu.
Batıdaki en güçlü İslam devleti Harzemşahlardı. Hükümdarları Sultan
Mahmut, kısa süre önce Karahıtay devletini yenilgiye uğratmıştı ve
Çin'e saldırıya hazırlanmaktaydı. Cengiz'in başarısından sonra telaşa kapıldı
ve ona Seyyid Bahaiddin Razi başkanlığında bir elçiler kurulu gönderdi. Cengiz
Han da Harzemşahlarla dostluğun ve ticaretin yararlı olacağını düşündüğünden,
bu harekete karşılık olarak, Harzeme Mahmut Yalavaç başkanlığında bir kurul
gönderdi. Böylece Moğollarla Harzemşahlar arasında dostluk
başlamış ve bir ticaret antlaşması yapılmış oluyordu.
Bu antlaşma üzerine, 1218'de 450 kişilik
Moğol ticaret kervanı, o çağın en pahalı mallarını islam ülkelerine götürmek
üzere yola çıktı. Ne var ki, Harzem ülkesindeki Otrar şehrinde, Otrar valisi
Kayır Han Inaçık bu kervanı durdurttu; mallarını yağmalattı, bütün adamlarını
öldürttü. Kurtulabilen tek kişi, durumu Cengiz Han'a bildirdi. Bunun üzerine
Cengiz, Sultan Mahmut'tan Kayır Han'ın kendisine teslimini istedi. Ama,
Cengiz'in bu isteğini belirtmek için gelen elçileri de öldürüldü. Tarihe ''Otrar Faciası'' adıyla geçen bu olay, islam
ülkelerine Moğol akınlarının başlamasının sebebi oldu.
Cengiz Han Harzem Devletinden öc almaya
karar vererek büyük bir sefer düzenledi. Yolu üzerindeki Karahıtay
ve Nayman beyliklerini ele geçirdi. Kervanının yağmalandığı ve adamlarının
öldürüldüğü Otrar şehrine geldiğinde 70 bin askerle karşı koyan Otrar valisi
Kayır Han'la bir süre çarpıştıktan sonra, oğulları Çağatay ile Ogedey'i orada
bırakıp yoluna devam etti. Yolu üzerindeki kendiliğinden teslim olan Zernuk
kalesinin bulunduğu şehre ''Kutlu Şehir''
adını verdi.
Maverahünnehir denilen islam bölgesi de Cengiz Han'ın ordularınca kıskaca alındı. Ardında
Semerkant'ı geçen Cengiz Han, Buhara'yı kuşattı. Üç gün üç gece süren
saldırılar sonunda Buhara'yı savunan 50 bin kişilik ordu, kana bulanan şehri
Cengiz Han'a teslim etti.
Semerkant'ı kuşattığında da yine halkı
kılıçtan geçirdi. Horasan'ı da ele geçiren Cengiz Han oğullarına Harzem'in merkezi Ülgenç şehrini kuşatma emrini verdi. Altı ay süren kuşatma sonunda Ülgenç de yerle bir edildi.
İntikamı Cengiz Han'ın tarih sayfalarına kanlı hükümdar olarak geçmesine neden
olmuştu.
Bütün bu savaşlar, doğudaki islam
devletlerinin hemen hepsinin Moğol egemenliğine geçmesini sağladı. Cengiz Han,
1225'de Moğolistan'a döndü. Dönüşte imparatorluğunu dört oğlu arasında
paylaştırdı. 1227'de, Tangut seferinde hastalanarak öldü. Cenaze
töreni eski Türk hakanlarınınki gibi yapıldığından mezarının nerede olduğu
bilinmemektedir.
Bu büyük savaşçı yalnız askeri başarılarla
yetinmemiş, Moğol İmparatorluğu'nun hukuk ve askeri işlerini düzenleyen bir
kanun da yapmıştı. Cengiz Yasası diye bilinen bu yasa
eski Türklerden Moğollara kadar gelen sözlü geleneğin otuz üç defterde
toplanmasıydı.