İbni Sina Kimdir?
İBNİ SİNA(D. Ağustos 980 Ö.21 Haziran
1037)
İbn-i Sina filozof, hekim ve çok yönlü
Fars bilim adamıdır.
İbn-i Sina 980 yılında günümüz
Özbekistanında yer alan Buhara yakınlarındaki Afşana kentinde doğdu. Babası
Abdullah, Samani İmparatorluğunun önemli şehri Belh'ten gelen saygın bir bilim
adamıydı. Buhara'da iyi bir eğitim aldı. Olağanüstü hafızası ve zekası da bu
konuda ona çok yardımcı oldu. 14 yaşına geldiğinde öğretmenlerini geçmeye
başlamıştı.
16 yaşında tıbba döndü ve bu konudaki
bilgileri öğrenmekle kalmayıp yeni tedaviler de geliştirdi. 19 yaşında doktor
ünvanı elde etti ve ücret almaksızın hastaları tedaviye başladı.
İbn-i Sina, Kuşyar isimli bir
hekimin yanında tıp eğitimi aldı. Değişik konular
üzerine 240'ı günümüze gelen 450 kadar makale yazdı. Elimizdeki yazıların 150
tanesi felsefe 40 tanesi de tıp üzerinedir. Eserlerinin en ünlüleri felsefe ve
fen konularını içeren çok geniş bir çalışma olan Kitabü'ş-Şifa (İyileşme Kitabı)
ile El-Kanun fi't-Tıb'dır (Tıbbın Kanunu). Bu ikincisi
ortaçağ üniversitelerinde okutulmuştur. Hatta bu eser Montpellier ve Louvain'de
1650 yılına kadar ders kitabı olmuştur.
Samanoğulları sarayı kâtiplerinden Abdullah Bin Sina'nın oğlu olan İbn-i Sina, babasından, ünlü bilgin Natili'den ve İsmail Zahit'ten ders aldı. Geometri (özellikle Öklid geometrisi), mantık, fıkıh, sarf, nahiv, tıp ve doğabilim üstüne çalışmalar yaptı. Farabi'nin el-İbane's aracılığıyla Aristoteles felsefesini ve metafiziğini öğrendi.
İbn-i Sina ilk olarak 997 yılında
tehlikeli bir hastalıktan kurtardığı emirin yanında çalışmaya başladı. Bu
hizmetinin karşılığında aldığı en önemli ödül Samanilerin resmi kütüphanesinden
dilediğince yararlanmak oldu. Kütüphanede kısa süre sonra meydana gelen
yangında düşmanları onu bilerek kundaklama yapmakla suçladı.
22 yaşında babasını kaybetti. 1004 yılının
Aralık ayında Samani Hanedanı sona erdi. İbn-i Sina Gazneli Mahmud'un teklifini
geri çevirdi ve batıya Ürgenç'e gitti. Buradaki vezir bilim dostuydu ve ona
küçük de olsa bir maaş bağladı. Yetenekleri için kullanma sahası arayan İbn-i
Sina Merv'den Nişabur'a ve Horasan sınırlarına kadar bölgeyi adım adım dolaştı.
Kendisi de şair ve bilim adamı olan ve İbn-i Sina'ya sığınak sağlayan hükümdar
Kabus bu sırada çıkan ayaklanmada hayatını kaybetti. İbn-i Sina'nın kendisi
deşiddetli bir hastalığa yakalanmıştı. Sonunda Hazar Denizi kıyısındaki
Gorgan'da eski bir arkadaşına rastladı. Onun yanına yerleşti ve bu kentte
mantık ve astronomi dersleri vermeye başladı. Kanun kitabının başlangıcı da
bu döneme rastlar.
Daha sonra Rey'de ve Kazvin'de çalıştı.
Yeni eserler yazmaya da devam etti. İsfahan valisinin yanına yerleşti. Bunu
öğrenen Hamadan emiri İbn-i Sina'yı yakalattı ve hapsetti. Savaş sona erdikten
sonra Hamadan emirinin yanında çalıştı. Kısa süre sonra İbn-i Sina, kardeşi,iyi
bir öğrencisi ve iki köleyle kılık değiştirip şehirden kaçtı ve korku dolu bir
yolculuktan sonra çok iyi karşılandıkları İsfahan' a ulaştı.
İbn-i Sina'nın kalan 10 ya da 12 yılı Ebu
Cafer'in hizmetinde geçti. Burada doktor, bilim danışmanı olarak çalıştı ve
hatta savaşlara bile katıldı. Bu yıllarda edebiyat ve filoloji çalışmaya
başladı. Bir Hamadan seferi sırasında şiddetli bir kolik atağına yakalandı.
Güçlükle ayakta duruyordu. Hamedan'a vardığında önerilen tedavileri uygulamadı
ve kendisini kadere teslim etti. Ölüm yatağında mallarını yoksullara bağışladı,
kölelerini azat etti ve son gününe dek 3 günde bir Kuran okudu. 1037
Haziranında Ramazan ayında 57 yaşında öldü. Kabri Hamedandadır.