Sinsi Seyreden gerçekler: Hiper tansiyon
Diyabet kadar adından
sıklıkla söz ettiren hipertansiyon hastalığı ise kan basıncı düzeyinin artışı
sebebiyle oluşmaktadır. Diyabette olduğu
kadar hipertansiyonda da ailevi yatkınlık, kalıtım ön
plandadır ve bunu fazla tuz tüketimi takip
eder. Sinsi hastalık olarak isimlendirmemizin nedeni eğer kontrol altına
alınmazsa vücutta beyin kanaması, organ yetmezlikleri ve
birçok sistemde hasar oluşturması gibi ağır olumsuz sonuçlara sebep olmasıdır. Burun kanaması, çok sık idrara çıkma, kulak çınlaması,
yorgun hissetme, bacaklarda ödem oluşumuna eşlik eden şişlik görülmesi,
aktivite intoleransı yani yürüme vb. aktivitelere uyum sağlayamama
hipertansiyon belirtilerindendir. Kan basıcının aşırı yükselmesinde ise kişide dayanılmaz
baş ağrısı, bulantı, kusma, terleme, konuşmada bozukluk, bedenin karıncalanması,
görme de bozulmalar görülür.
Hipertansiyon tedavisinde kan basıncı normal sınırlarda (140/90 mm/hg altında)
tutulmalıdır. Yaşam tarzı olumlu yönde değiştirilmelidir. Kişiye özel diyet, tuz kontrolü,
aktivitelerde düzenleme, kilo verme, ilaç
kullanımı ilkeleri uygulanmalıdır.
Kronik hastalıkların erken teşhis ve
tedavisi büyük öneme sahiptir. Kişi yaşam şartlarına dikkat edip tedavisini
düzenli bir şekilde uygularsa hipertansiyon ve diabetesmellitus
sinsi birer hastalık olmaktan çıkarılabilmektedir.